11 Haziran 2017 Pazar

Çocuğunuzun Ödev Yerine Yapması Gereken 30 Şey

   On yıldan fazladır sürdürdüğüm öğretmenlik kariyerim boyunca gurur duyduğum pek çok şey yaptım. Çok ama çok fazla ödev verme konusundaki şöhretim bunlardan biri değil maalesef.
Öğretmenlik yıllarım boyunca beşinci ve altıncı sınıflara ders verdim. Bazen günde iki saatten fazla sürecek ödevler verdim. Çocuklar bundan çok şikayet etseler de ebeveynler çok nadir şikayet ederdi. En azından bunu yüzüme karşı yapmazlardı. Ebeveynlerin de benim gibi düşündüğünü tahmin ediyorum. Yani ödevin yeni becerilerin pratiğini yapmak için en iyi yol olduğunu, sorumluluk sahibi olmayı öğrettiğini, güçlü bir çalışma ahlakı kazandırdığını ve yeni öğrenilenler üzerine düşünmek için bir fırsat olduğunu.
Ama öğrencilerimin velileri de ben de her şeyden önce çocukların geri kalacağından korkuyorduk. Yan sınıftaki sınıf arkadaşlarından, başka okullardaki çocuklardan ya da hatta başka ülkelerdeki çocuklardan geri kalacaklarından endişeliydik. Ödevin, bunun olmasını engelleyecek yollardan biri olduğunu düşünüyordum.

Bu konuda tamamen yanılmadığımı görüyorum ve hala çoğunun doğru olduğuna inanıyorum. Ama sadece ortaokul ve lise öğrencileri için doğru olduğuna. Üstelik saatler süren ödevlere de inanmıyorum artık. Ödevin ilkokul öğrencileri ve kesinlikle anaokulu öğrencileri için olmadığına inanıyorum.

Eğitim politikalarıyla ilgili bir doktora programına başladığımda, ödevin küçük çocuklar için iyi bir şey olmadığını iddia eden araştırmalar hakkında bilgi sahibi oldum. Ödev, ilkokul öğrencilerinin sadece akademik performansını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda çocukların okula karşı tutumlarına ve fiziksel sağlıklarına da zarar veriyordu. Bu konudaki öncü araştırmacılardan biri olan Harris Cooper, mevcut araştırmalar üzerine yaptığı bir derlemede, herhangi miktarda ödevin ilkokul öğrencilerinin akademik performansını geliştirdiğine dair hiçbir bilimsel kanıt olmadığını ortaya çıkardı.

Kendim de çocuk sahibi olduğumda, çocukların anaokulu ya da ilkokulda geçirdikleri bir tam günün ardından ne kadar yorgun ve bitkin olduklarını gördüm. Genellikle yetişkin tarafından yönetilen faaliyetlerle meşgul olarak ve çoğunlukla oturarak geçirdikleri saatlerin ardından eve geldiklerinde çocukların zihinleri ve bedenleri başka şeyler yaşamaya ihtiyaç duyuyordu, daha fazla akademik öğrenmeye değil.

Ödev küçük çocuklar için hiçbir fayda taşımamakla kalmıyor aynı zamanda zararlı bile olabiliyordu. Ayrıca ödev diğer eğlenceli, gelişimsel olarak uygun ve değerli faaliyetlerden çocukları mahrum bırakıyordu. Oysa bu faaliyetler çocukların sağlıklı ve mutlu birer yetişkin olarak büyümelerinin anahtarıydı.

Peki çocuklar okul bitiminden uyku saatine kadar olan boş zamanda ve tatillerde ödev yerine neler yapabilir?

1. İp atlamak.
Küçük çocukların zihinlerinin gelişiminin önemli bir parçası, serbest ve özyönetimli oyun sayesinde gerçekleşiyor. Pek çok çocuk gelişimi uzmanına göre oyun artık hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi, çünkü teneffüsler hiç olmadığı kadar kısa ya da tamamen kaldırılmış durumda ve çocukların hayatları hiç olmadığı kadar dolu.
Oyunun Gücü kitabının yazarı David Elkind şöyle diyor: “Çocuklar oyun aracılığıyla yeni öğrenme deneyimleri yaratır ve bu kendi yarattıkları deneyimler, başka hiçbir yolla kazanamayacakları sosyal, duygusal ve entelektüel beceriler kazanmalarını sağlar.”

 

Nur ile Okul Öncesi (Colorful Teach.Er) Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang