OKUL
ÖNCESİ DÖNEMİN ÖNEMİ
Çocukların keşfetmek ve öğrenmek için doğal bir
eğilimleri vardır. Öğrenme çok erken yaşlarda
başlar ve hayat boyu devam eder. Çocuklar dünyaya
geldikleri ilk andan itibaren, daha okula
başlamadan çok önce öğrenmek ve keşfetmek için büyük
bir heves duyarlar: etkin bir şekilde
çevrelerini keşfederler, iletişim kurmayı öğrenirler
ve çevrelerinde gördükleri şeylere dair fikirler oluşturmaya başlarlar.
Okul öncesi dönem beyin gelişiminin ve sinaptik
bağlantıların kurulma oranının en yoğun ve hızlı yaşandığı dönemdir. Beyin gelişimi çocuğun bilişsel,
dil, motor, sosyal ve duygusal gelişimi için güçlü bir zemin oluşturur. Bu nedenle çocuklar
özellikle okul öncesi dönem olarak adlandırılan yaşamın ilk altı yılında çok hızlı büyürler ve bu
gelişim alanlarında şaşırtıcı bir hızla yetkinleşirler. Böylece çocuğun kendi potansiyelini
gerçekleştirmesinin ve toplumun üretken bir bireyi olabilmesinin yolu açılmış olur. Beyin okul öncesi
dönem boyunca hızlı geliştiği için bu dönem, beynin çevresel etkilere en açık olduğu dönemdir. Bu
kapsamda çevre, çocuğun gelişimini ve öğrenme motivasyonunu derinden etkiler.
Çocuğun ne
kadar keşfedebileceği, neler öğrenebileceği ve hangi hızla öğrenebileceği çocuğun çevresinin ne
kadar destekleyici olduğuyla ve çocuğa ne gibi olanaklar sunulduğuyla yakından ilişkilidir. Çevresel etkiler çocuğun beyin gelişimini olumlu yönde
etkileyebileceği gibi, olumsuz çevre koşullarına bağlı olarak istenmeyen bir şekilde de
etkileyebilir. Çocuğun sağlıklı bir beyin
gelişimine sahip olabilmesi için okul öncesi dönem
boyunca sağlıklı beslenmesi, zengin uyarıcı
bir çevre içinde bulunması ve çocuğa yeni öğrenme
fırsatlarının sunulması gerekmektedir. Çevre, uyaranlar bakımından ne kadar zengin olursa çocuk o
kadar hızlı gelişir ve öğrenir. Ancak çocuğun ilk yıllarını uyaranların yetersiz olduğu, duygusal ve
fiziksel desteğin yeterince sunulmadığı ve yeni öğrenme fırsatlarının yaratılmadığı bir çevrede
geçirmesi çocuğun beyin gelişimini olumsuz etkiler. Bu durum ise çocuğun dil, bilişsel, motor,
sosyal ve duygusal gelişim alanlarında gecikmeler görülmesine, ayrıca davranış problemleri sergilemesine
yol açar.
Erken yaşam deneyimleri çocuğun okula, öğrenmeye ve
kendi becerilerine dair geliştireceği
tutumları belirler ve okul başarısını etkiler. Okul
öncesi dönemde olumlu deneyimler yaşayan
çocuk okula, öğrenmeye ve kendi becerilerine dair
olumlu tutumlar geliştirir. Çocuğun erken yaşta olumsuz deneyimler yaşaması ise
onun bütün eğitim yaşamını etkileyecek problemler yaşamasına neden olabilir.
Okul öncesi çağda olumsuz deneyimleri olan çocuğun özdeğerinin düşük olduğu, okulda
ve okul sonrası yaşamda düşük başarı gösterdiği ve daha fazla davranış problemi
sergilediği bilinmektedir.
Çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi,
gelişebilmesi ve öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirebilmesi için
nitelikli bilişsel uyarıcıların, zengin dil etkileşimlerinin, olumlu sosyal ve duygusal
deneyimlerin çocuğa sunulduğu ve çocuğun bağımsızlığının desteklendiği bir
çevrenin yaratılmasına ihtiyaç vardır. Bu ise ancak sağlıklı bir aile ortamı ve
nitelikli bir okul öncesi eğitim ile mümkündür. Daha fazla bilgiye Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Programı ' ından ulaşabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder